Quas molestias excepturi

Yuksek Tansiyon Kolesterol

Yüksek tansiyon olarak adlandırılan korkunç bir hastalık sorunu ile karşı karşıya dünyada...

Quas molestias excepturi
Impedit quo minus id

Siddetli Dis Agrisi Nedenleri

Genel bir kural olarak, ebeveynler onlar büyümeye ve olgun gibi pek çok farklı şeyler çocuklar.

Impedit quo minus id
Voluptates repudiandae kon

Sedef Cilt Hastaligimidir

Sedef deri iltihabı ve ölçeklendirme özellikleri uzun ömürlü bir deri hastalığıdır. Bu kaşıntı, ağrı..

Voluptates repudiandae kon
Mauris euismod rhoncus tortor

Saglik Reformcuları Hemsireler

Dünyayı değiştirmek için adanmış küçük bir insan grubunun gücünü asla küçümseme. Nitekim şimdiye kadar...

Mauris euismod rhoncus tortor
             

25 Eylül 2013 Çarşamba

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Tıbbi Cihaz Kontrol Laboratuvarı Daire Başkanlığı'nca oluşturulan bilimsel komisyon şeker hastaları başta olmak üzere birçok metabolik ve kronik hastalık için büyük önem taşıyan kan şekerinin takibinde kullanılan glukometrelerin ölçüm performanslarını değerlendirmek üzere standartlar belirledi.

Diyabetli hastaların kullandığı glukometrelerin, doğruluk ve tekrarlanabilirlik çalışmalarıyla ölçüm güvenilirliğinin saptanması amacıyla isteyen firmaların cihazları analiz edilecek.

Bu analizleri yaptırmak isteyen ithalatçı veya üreticiler, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'na başvuracak.

AA

Gönderen Unknown

Teknoloji gelişmeye devam ettikçe hayat hızlanıyor, her şey daha yüzeysel yaşanıyor. Bu arada romantizm unutulabilir, dikkat! Romantizmi ihmal etmeyin. Çünkü kadınlar ilgi, sıcaklık bekler. Flört ederken de bunlar önemlidir. Sevdiğiniz kişinin ruhunu okşayacak sözler bulun, kalbini kazanmaya çalışın...

GÜNÜN SORULARI

Patlayacak volkan gibiyim

36 yaşındayım, 12 yıllık evliyim. Karımla her akşam 2 kere birlikte oluyoruz. Kadıncağız bu durumdan çok şikayetçi. Sabah uyanınca yeniden seks yapmak istiyorum. Gün içinde de aklımda hep seks var. Patlayacak volkan gibiyim. Ne yapacağım? CEVAP Değerli okurum, iyi ki doktorlar tüberküloz yani verem hastalığının yayılmasının önüne geçtiler. Yoksa sen eskilerin teşhisine göre şimdi yatakta öksüre öksüre eceli bekler durumda olurdun. Bu konuda verem mikrobu haksız suçlanırdı. Neyse o ihtimali ekarte edelim. Verem olmadın ama ruh veremi desem olmaz. Ruh ve seks zafiyetine uğrayabilirsin. Ruh zafiyeti ise kendini irade zafiyetiyle gösterir. Bazılarına da “Keşke verem olsaydım da böyle irade zaafı çekmeseydim” dedirtir. Çoğu zaman kemikleşmiş irade yetersizliğinin tedavisi de hekime kök söktürür. Durumun bu. Sen şimdi klinik bahçesinde dolaşır gibisin. Umarım tecrite kapatılmazsın. Bir de yengemize bakalım. Masum, “Kocam” diye sarılan, erkeğe itaati ibadet gibi sayan bir kadın. Ama çektiği çileleri bir de onun ağzından dinleyelim: “Hocam, ‘Volkan gibi patlarım’ dediğine bakmayın. Her an lav püskürten bir volkan mübarek. ‘Hayır’ derim, ‘Hayır’ der. ‘Yorgunum’ derim, ‘Ben bu işe vurgunum’ der. Yemeğe meraklı, her an sekste aklı” diyor. Değerli okurum, sen galiba eve kuma getirmek istiyorsun. Hafiften yollarını yapıyorsun gibi geldi bana. Dikkat et, Mart karının yağdırma başına!!!

Ayaklarına bakmadan ilişkiye giremiyorum

22 yaşındayım, 14 yaşından beri ayak fetişistiyim. Biriyle ilişkiye gireceksem ilk önce ayaklarına bakıyorum. Artık ayaklar seksin önüne geçmiş durumda. Bana yardım eder misiniz? CEVAP Değerli okurum, pek de az olmayan oranda görülen, adı konmuş, bilinen bir durumdur senin sorunun. Biz psikolojik mekanizmasına bakmadan, analizlere girmeden, çok bilmişlik yapmadan konuyu hemen ayak tutkusuna getirelim. Öncelikle kendini aşağılamadan, iradenle de kırıcı bir savaşa girmeden mücadeleni yap. İşin şekilsel yanında ben gördüklerimi söyleyeyim. Çoğunda ufak ayaklar tercih ediliyor. Ayaklar bakımlı ve yumuşak olacak. Topuklar da öyle. Zaman zaman kremle ovulacak ki ele hoş gelsin. Parmaklar da önemli. Zarif, ince ve öpülesi olacak. Parmak araları temiz olmalı, kokmamalı. Çorapla birlikte düşleyenler ise çorabın rengine, esnekliğine bakıyor, arkası dikişli ya da jartiyerli olanları tercih ediyor. Kadın koltuğa oturmuş. Ayaklar bir pufun üzerine konulacak. Topuklu ayakkabılar ..... Hoop hoop kendine gel oğlum. Ben erotizmanı gıdıklamıyorum! Tıbbi bir eğilimden söz ediyorum. Neyse, öze dönelim. Aslında bu büyük bir sorun sayılmaz. Hem irade hem uzman yardımı hem de partnerinin bir süre hoşgörüsüyle sonuca gidilir.

* * * * * * *

Yırtıldığı belli olur mu?

21 yaşındayım. 9 aydır ilişkim var. Kız arkadaşım doktora gitse, röntgen çektirse kızlık zarının yırtılıp yırtılmadığı belli olur mu? CEVAP Değerli okurum, röntgen çekilince, kızlık zarının yırtıldığı anlaşılmaz.

Vajinam çok büyük

18 yaşında kızım, vajinam çok büyük. Evlenince sorun olur mu? Hiç ilişkiye girmediğim halde neden büyük? CEVAP Sevgili yavrum, yapısal özellik. Normaldir. Kimilerinde böyle, kimilerinde öyle olur. Erkekler pek buna bakmazlar. Kendi haline bırak.

Aşık olmak istiyorum

15 yaşında kızım. Ben bir erkek arkadaşımın olmasını çok istiyorum. Aşık olmak istiyorum. Ne önerirsiniz? Sevgilimin olması için ne yapmalıyım? CEVAP Sevgili yavrum, sevgilin de olsun, aşık da ol. Ama bunlar romantik düzeyde kalsın. Yani duyguların estetik ve şiirsellikle beslensin. Böylece gelecekte kuracağın düzende, edeneceğin arkadaşınla çok daha kaliteli ilişkilerin olacak. Eğer bunu günlük yaşama indirgersek bir yanda sevgili, elde telefon, internetin karşısında chatleşme.. Akıl oralarda, ders önünde buralarda, annen öteki odalarda, varsa başkaları kapılarda bekler. Canın çıkar be yavrum. Acelen ne? Daha önünde uzun yılların var.

Kızlık zarım yok mu?

22 yaşında kızım. Nişanlıyım. Nişanlımla birçok kez ilişkiye girdik. Benden kan gelmedi. Kızlık zarım bozulmadı mı yoksa bende kızlık zarı yok mu? CEVAP Değerli okurum, kızlık zarın bozulmadı. Sorunsuz penis içeri kabul etti. Yani o kapı esnekti. Gıcırdamadan, ses çıkarmadan açıldı. Birçok kızda olduğu gibi sen esnekler grubuna dahilsin. Ama zar orada duruyor.

Mastürbasyon yaptım

17 yaşında kızım. Mastürbasyon yaptım, orgazm oldum. Sabah 2 damla kan geldi. Sizce kızlığım bozulmuş mudur? CEVAP Sanmıyorum, sevgili okurum. Bozulmadı. Vajinanın girişini koru, kızlık zarın bozulmaz.

Deniyorum olmuyor

22 yaşında, nişanlı kızım. Cinsel ilişkiye girmeye korkuyorum. Kendimi hazır hissettiğimde 2-3 defa denedik ama sonradan reddettim. Rahat olmak ve bunu başarabilmek için ne yapmalıyım? CEVAP Değerli okurum, biraz cilve, biraz naz, biraz öpücük... Yüzmüş kuyruğuna getirmişsin. Eğer içindeki duygular öyle uygun görüyorsa gerdek gecesine kadar bekleyiver. Ama ikiniz de “Denemeden bu işi yapmayacağız, 50-60 yıl sürecek birliktelikte kumara zar atmayacağız” derseniz hayat sizin, yol sizin. Oraya bizim kararımız işlemez.

Çekiniyorum ama...

18 yaşında kızım. Erkek arkadaşım ilişkiye girmek istiyor. Ben de istiyorum ama bir yandan da çekiniyorum. Bu durumda ne yapmalıyım? CEVAP Sevgili okurum, ben burada istasyon memuru değilim ki. Trafik memuru hiç değilim. Deneyip denemeyeceğini en yakınlarına sor. Teyzen, halan, amcazadelerin en önemlisi annen ve baban. Ama sakın ağabeyine sorma

Koku geliyor

17 yaşındayım. Ne zaman mastürbasyon yapıp boşalmasm burnuma acayip bir koku geliyor. Çok iğreniyorum. Acaba bu bir sorun mudur? CEVAP Değerli okurum, bu meniden gelen koku olabilir. Meninin kendine özel bir kokusu vardır. Erkekler için iç açıcı değildir. Öyle anlaşılıyor ki senin koku alma duygun çok hassas. Kolayı var yavrum, mastürbasyon önce yanına bir şişe kolonya ya da parfüm koy. İşin bitince de öteki avucunla onu koklayıver. Dert etttiğin şeye bak!?

Kimse beni istemiyor

1 yıllık evliyim, 30 yaşındayım. Penisim epey büyük. Karımın canı yanıyor, ilişkiye giremiyoruz. Eşimi aldatmak istemezdim ama geçtiğimiz günlerde başka bir kadınla ilişkiye girmek istedim. O da beni reddetti. Ne olur bana yardım eder misiniz? CEVAP Değerli okurum, bu konuya köşemizde sık yer veriyoruz. Kadınlar da, sen de haklısın. Ama tedavisi yok. Ameliyatla kısaltılmıyor, küçültülmüyor. Bir kere daha yineleyelim; idareli kullanmalısın.

Kızlık zarım bozulmuş mudur?

Erkek arkadaşımın cinsel organı benimkine sadece dokundu. Hamile olmadığımdan eminim. Acaba kızlık zarım bozuldu mu? Kan gelmedi ama şüpheleniyorum. CEVAP Bozulmadı sevgili yavrum, bozulmadı, bozulmadı. Binlerce kez söyledim.

GÜNÜN SÖZÜ

Gerçeklerde hayaller gibi kabul görseydi dünya daha yaşanmaya değerdi. H.D.

Gönderen Unknown

Norveç’te Oslo Üniversitesi Yasam Bilimleri bölümü ve Oslo Üniversite Hastane’sinde öğretim üyesi ve Harvard Üniversitesi’nde de misafir araştırmacı olan Kayserili Prof. Dr. Saatçioğlu, prostat kanserinde anahtar rol oynayan bir mekanizmayı ortaya çıkardı.

Ayrıca, Prof. Dr. Saatçioğlu ve ekibi, bu mekanizmayı bozacak bir yöntem geliştirerek farelerde prostat kanserini iyileştirmeyi başardı. Prof. Dr. Saatçioğlu’nun bu bilimsel çalışması, dünyada bioyoloji bilimlerde en önde gelen bilimsel dergilerden biri olan 'Proceedings of National Academy of Sciences - PNAS’ da yayınlandı.

Prof. Dr. Saatçioğlu, buluşları hakkında şu bilgileri verdi:

'KLK4 PROTEİNİ'

"Bu mekanizmanın merkezinde rol alan KLK4 adlı geni yıllar önce keşfetmiştik. Fakat prostat kanserindeki görevini bilmiyorduk. Ayrıca, KLK4’ün prostata özgün ekspresyonu olduğunu ve prostat kanser hücrelerinde büyümeyi düzenlediğini de göstermiştik. Bu çalışmada ise, KLK4 proteininin prostat kanser hücrelerinin en temel sinyal yollarından ikisinin olduğunu bulduk. Öyle ki, hücre kültüründeki kanser hücrelerinde KLK4 yapımını baskıladığımızda hücreler büyüme özelliklerini kaybettiler ve ’apoptoz’ dediğimiz program edilmiş hücre ölümüne yakalandılar.

Bu bulgular ışığında Amerika’da MD Anderson Kanser Enstitüsünden Dr. Bülent Özpolat ile ortak çalışma yaptık. Bu deneylerde insan prostat kanseri tümörlerin farelerde büyüttük ve nanoteknolojik bir yöntem kullanarak geliştirdiğimiz KLK4 baskılayıcı formülasyonu doğrudan kana verdiğimizde tümörlerin birkaç hafta içinde küçülüp hemen hemen yok olduğunu gördük. Amacımız bu yöntemi optimize ederek en kısa zamanda prostat kanserli hastalarda denemek."

Bu bulguların kendilerini bilimsel anlamda birçok yönden heyecanlandırdığını belirten Prof. Saatçioğlu, şöyle dedi:

"Prostat kanserinde ilk defa böylesine temel ve detaylı bir mekanizmayı ortaya çıkardığımız için, bu bulgular ışığında prostat kanser hücrelerinin moleküler ve hücresel yapısını daha iyi anlayabileceğiz. Buna ek olarak, bu mekanizmayı kullanarak insanlarda prostat kanserini tedavi etme olanağı çıktığından, bulgularımızın hem temel çalışmalar ve hem de kliniğe yönelik uygulamalar açısından önemli olduğunu düşünüyorum."

DHA

Gönderen Unknown

ABD’deki Florida Üniversitesi’nden bilim adamlarının ülke çapında yaptığı araştırma, sigara içenlerin yüzde 11,9’unun uykuya dalmakta güçlük çektiğini gösterdi.

Araştırmada, gece, Amerikalıların yüzde 10,6’sının uykusunun bölündüğü, yüzde 9,5’inin de sabahın ilk saatlerinde uyandığı belirtildi.

Sigarayı bırakanların ise uyku kalitesinin iyileştiği görüldü.

Bilim adamları ayrıca, içilen her sigaranın uykudan 1,2 dakika çaldığını vurguladı.

Araştırma "Psychology, Health & Medicine" dergisinde yayımlandı.

Gönderen Unknown

Uzman Diyetisyen Serkan Tutar konu ile ilgili bilgiler verdi:

Kansızlık özellikle kadınlar başta olmak üzere ülkemizde sıklıkla görülen bir hastalıktır. Her on bireyden beşinin kansızlık sıkıntısı çektiği düşünülürse bu yaşam kalitesini oldukça düşürmektedir. Kansızlık en çok vejetaryen kadınlarda görülmektedir. Bunun en önemli nedeni hem regl dönemlerinin yaşanmasına bağlı olarak kan kayıplarının yaşanması ve demir içeriği yüksek olan besinlerin tüketilmemesidir.

Kansızlık sıkıntısı çeken vejetaryen bireylerde en sık görülen belirtiler yorgunluk, halsizlik, uyku hali, zor nefes alma ve tırnaklarda beyazlıkların oluşmasıdır. Genellikle vejetaryenlerde görülmese de kansızlık sıkıntısı olan bireylerde sıklıkla kilo sıkıntısı da görülmektedir. Anemi olan kişilerde havadan alınan oksijen verimli kullanılmadığı için diyet yapılsa bile yağ yakımında zorluklar meydana gelmektedir. Özellikle diyet yapan anemi hastalarının bir diyetisyen yardımı ile zayıflamaları gereklidir.

Kadınların yaşamları boyunca yüksek oranda kan kaybetmelerine bağlı olarak gebe kalmada risk, adet düzensizliği ve kalp rahatsızlıkları meydana gelebilir. Özellikle gebelik döneminde kan değerlerinin sürekli takip edilmesi kan değerindeki düşmeleri engellemede önemlidir.

Sadece düzenli beslenme ile vejetaryen olanlarda kansızlık sıkıntısının yaşanması engellenir. Demir içeriği yüksek olan yumurta, tam tahıl ürünleri, yağlı tohumlar ve koyu yeşil yapraklı sebzelerin günlük beslenme programının içerisinde bulunması önemlidir. Ayrıca yemeklerin hemen ardından içilen çayın demir emilimini azalttığı unutulmamalı ve yemeklerden en az 1 saat sonra açık şekilde içilmelidir.

DİYET YAPAN VEJETARYENLERE ÖZEL

Vejetaryen beslenme birkaç çeşidi olsa da genel olarak et, tavuk ve balığın tüketilmemesi olarak tanımlanmaktadır. Vejetaryenlerin beslenme düzenleri genel hatlarıyla bakıldığında sağlıklı gibi görünse de uzun vadede bazı sıkıntıların yaşanmasına neden olabilir.

Vejetaryen beslenmenin sağlıklı yönleri: Vejetaryenlerde et ve ürünlerinin tüketilmemesi nedeni ile yüksek kolesterol sıkıntısı genellikle yaşanmamaktadır. Çünkü kolesterol sadece hayvansal kaynaklı gıdalarda bulunmaktadır. Ayrıca yüksek kan kasıncı kalp sağlığı açısından bir tehdit unsurudur. Vejetaryenler düşük sodyum alımları nedeni ile düşük kan basınçlarına sahiptirler ve kalp hastalıklarına yakalanma açısından düşük riskli grupta yer almaktadırlar.

Şeker hastalığının dünyadaki prevelansı oldukça yüksek olsa da vejetaryenlerin şeker hastası olma riski oldukça düşüktür. Çünkü vejetaryen beslenmenin temelinde bol posa alımı ve kompleks karbonhidrat tüketimi yer almaktadır. Posa kan şekerinin dengeli olmasında en önemli etmendir. Ayrıca bazı kanser türlerine yakalanmada et tüketiminin fazla olması tetikleyici unsurdur. Vejetaryenlerin kolon ve göğüs kanserine yakalanma riski, et tüketen bireylere göre daha düşüktür.

Vejetaryen beslenmenin zararlı yönleri: Protein en önemli besin öğelerinden biridir. Özellikle doku onarımı ve kas yapımında görevlidir. Protein içeriği en yüksek olan gıdalar hayvansal kaynaklı gıdalardır. Özellikle protein kalitesi açısından bakıldığında yumurta ve kırmızı et ilk sırayı almaktadır. Vejetaryenlerin et tüketmemesi proteinin yeteri kadar alınmamasına neden olabilir. Bu nedenle et tüketmeyen bireylerin protein ihtiyacını karşılamaları için et yerine yumurta, süt, kurubaklagiller, peynir ve yoğurt tüketmesi şarttır.

Vejetaryen bireylerin en sık yaşadıkları sıkıntı kansızlıktır. Özellikle yetersiz düzeyde alınan demir minerali nedeni ile kan değerlerinizde düşmeler yaşanır. Vejetaryenlerin düzenli olarak demir değerlerine baktırması ne gerekirse uzman önerisi ile destek tablet alması gerekebilir.

Diyet yapıyorsanız… Vejetaryen beslenme düzeninde zaten düşük düzeyde alınan protein, demir ve B12 vitamini diyet yapıldığında daha düşük düzeylerde alınma riski bulunmaktadır. Bu besin öğelerinin temel kaynakları et ve ürünleridir. Demirin düşük düzeyde alınması kansızlığa, B12 vitamininin düşük alınması bağışıklık sisteminin ciddi oranda zayıflamasına neden olur. Kansızlık sıkıntınız varsa, vejetaryensanız ve diyet yapıyorsanız diyetinizde kesinlikle haftada en az 4 gün kurubaklagil bulunmalıdır. Ayrıca yumurta, peynir, yoğurt, ayran, yağlı tohumlar mutlaka diyetinizde yeterli düzeyde bulunmalıdır.

Gönderen Unknown

Doğum kontrol hapları pek çok amaçla kullanılabiliyor. Adet düzensizliğinde ve istenmeyen gebeliklerden korunmada son derece etkili. Ayrıca bu hapları 2 yıl kullananlar yumurtalık kanserine yakalanma riskini yüzde 50 azaltıyor

Adet günü ne kadar ertelenebilir?

Nişanlımın adet dönemi evlilik günümüze denk geliyor. Daha önceki yazılarınızda adet döneminin doktor kontrolünde ertelenebileceğini belirtmiştiniz. Evlilik günümüzden ne kadar süre önce doktora gitmeliyiz? Bir de nişanlımın adet görmesi kaç gün ertelenebilir? CEVAP Sevgili okuyucumuz, adet kanamasının ertelenmesi için muhtemel adet tarihinden 10 gün kadar önce doktorunuza başvurursanız gerekli ilaçlarla kanama 10-15 gün kadar geciktirilebilir.

YAZININ DEVAMI BUGÜN POSTA GAZETESİNDE..

Gönderen Unknown

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Baki, kistik fiibrozis hastalığının dünyada çok görülen bir hastalık olduğunu söyledi.

Baki, kistik fibrozis hastalığının ailevi geçiş gösterdiğini belirterek, "Kistik fibrozis, Türkiye’de her 3 bin doğumda bir görülen hastalıktır. Kistik fibrozis genetik bir hastalık olduğu için özellikle akraba evliliklerinin çok görüldüğü ülkelerde sık karşılaşılmaktadır" dedi.

Bu hastalara tanı koymanın zor olduğunu ifade eden Baki, "Türkiye’de tanı konulmadan, tedavi edilmeden birçok çocuk bu hastalıktan hayatını kaybetmektedir. Hastalar bize, burun tıkanıklığı, akıntısı, tekrarlayan bronşit atakları, tekrarlayan zatürre, tekrarlayan ishal, karaciğer hastalığı, aşırı terleme gibi bulgularla geliyor. Düşünülmediği takdirde teşhis koymak mümkün değildir. Maalesef bu hastalar antibiyotikle tedavi edilmeye çalışılıyor ve büyük çoğunluğu tedavi edilmeden veya teşhis konmadan ölebiliyor" diye konuştu.

AİLELER ÇOCUKLARINI ÖPTÜKLERİ ZAMAN ANLAYABİLİR

Baki, gelişim geriliğinin de kistik fibrozisin habercisi olabileceğini vurgulayarak, "Hastaların iştahları yerinde olmasına rağmen kilo alamaz, aksine kilo kaybederler. Daha ileri yaşlarda bağırsak tıkanması gibi sindirim sistemine bağlı belirtiler ortaya çıkar. Özellikle yeni doğan bebekler, doğduktan sonra ilk gün içerisinde dışkılama yapar. Eğer bebek dışkılama yapamıyor ise bu hastalığın ilk belirtisi olabilir" dedi.

Ailelerin dikkatini çeken önemli hususlardan birinin çocuklardaki tuz kaybı olduğunu anlatan Baki, şöyle devam etti:

"Tuz kaybı fazla olduğu için çocukların teni normale oranla daha tuzludur. Aileler çocuklarını öptükleri zaman bunu fark edebilirler ve dolayısıyla böyle bir durumda da kistik fibrozis düşünülmelidir. Ayrıca hastaların ter bezlerindeki bozukluk nedeniyle de terleri normale göre çok daha tuzludur. Bu şekilde fazla miktarda kaybedilen tuz, sıcak havalarda hastada susuzluk problemine yol açar."

Prof. Dr. Baki, ailelerin bu konuda hassas davranmaları gerektiğini belirterek, "Hastalarda tanının gecikmesi, hastalığın seyri ve tedavinin etkinliği açısından sorunlar oluşturuyor. Bu tür hastalara mutlaka ter testi yapılması gerekiyor. Bu test yapılmadan hastalara teşhis koymak mümkün değildir" dedi.

AA

Gönderen Unknown

Saç ekim operasyonlarının deneyimli kişiler tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Türk Hair Trans Genel Direktörü Handan Acıkök, saç ekim sektöründe yapılan hataların boyutları konusunda vatandaşları uyardı.

Acıkök, işinin ehli olmayan kişilerin saç ekim işlemleri gerçekleştirmesinin, sektörde en çok yapılan hatalardan biri olduğunu söyledi. Saç ekiminde yapılan yanlışlıklar neticesinde ortaya çıkan olumsuzluklara değinen Acıkök şunları söyledi:

“Saç ekiminde en önemli konu, işin uzmanlarca yapılıp yapılmadığıdır. Öncelikle operasyonlarınızı muhakkak plastik cerrah gözetiminde yapmalısınız ve operasyonu gerçekleştiren kişi olarak bu işe uzun süre emek vermiş olmalısınız. Çünkü ne kadar deneyimliyseniz el beceriniz ve yeteneğiniz o oranda artıyor, saçı daha iyi tanır hale geliyorsunuz ve tecrübenizle hangi durumda ne yapmanız gerektiği konusunda doğru kararlar veriyorsunuz. Aksi halde geri dönüşü olmayan sonuçlar ortaya çıkabiliyor”

“TELAFİSİ YOK”

Saç ekim operasyonlarındaki risklere dikkat çeken Türk Hair Trans Genel Direktörü Handan Acıkök, ense bölgesinde iki kulak arasından alınan saç köklerinin zedelenmemesi gerektiğini belirterek saç köklerinin orantılı biçimde alınmayıp ekiminin ustalıkla gerçekleştirilmediği takdirde kişinin var olan saçlarını da tümüyle kaybettiğini söyledi.

Yanlış saç ekimi yapıldığı durumlarda ikinci seansta hatanın telafi edilmesinin neredeyse imkânsız olduğunu ifade eden Acıkök, düşük bir ihtimal ile yine ense bölgesinde yeterli oranda saç kalmış ise belli düzeltmelerin yapılabileceğini, ancak genel olarak hatalı ekimler neticesinde saçların doğal görüntüsünü yitirdiğini söyledi.

“KALICI İZLER BIRAKIYOR”

Saç ekimi işlemlerinin ince ve detaylı tekniklerle gerçekleştirildiğini belirten Acıkök, kullanılan malzemelerin tek kullanımlık olması gerektiğini söyledi. Hatalı operasyonların kalıcı sorunlara yol açtığını belirten Acıkök şunları söyledi:

“Saç ekiminde yöntem ve araçlar çok önemli. Örneğin daha doğal saç görünümünü sağlamak için açılan ön kanalların ince olması gerekiyor. Benzer şekilde, ense bölgesinden alınan saç kökü miktarı da en yüksek derecede olmalı ve aynı ölçüde ekilmeli. Ne kadar açıklık olursa olsun başarılı bir yöntemle iyi sonuçlar alınabiliyor. Ancak sektördeki uygulamalara baktığımızda çeşitli yanlışlıklarla karşılaşıyoruz. Ense bölgesinden saç kökleri alınırken eğer kalın pançlar kullanılıyorsa bu, kanalların geniş olmasına yol açıyor, ensede kalıcı noktacıklar oluşuyor ve kalın kanallar açıldığı için saç doğal görüntüsünü kaybetmiş oluyor”

“SAÇ EKİMİ BİR SAĞLIK KONUSUDUR”

Saç ekiminin her şeyden önce bir sağlık konusu olduğunun altını çizen Türk Hair Trans Genel Direktörü Handan Acıkök, saç ektirmek isteyenlere tavsiyelerde önemli tavsiyelerde bulundu:

“Saç ektirmeyi düşünenler öncelikle bu işi iyi yapan firmaları tercih etmeli. Firma ile iletişime geçtiklerinde ise mutlaka uzmandan tüm süreçler hakkında bilgi almalı. Ayrıca firmanın referansları incelenmeli ve ticari kaygılardan uzak olduğundan emin olunmalı. Saç ekimi estetikten öte bir sağlık konusudur ve ona göre değerlendirilmelidir. Doğallık ise en temel kriter olmalı. Eğer saç ektirdiğinizi kimse farketmiyorsa operasyon başarılı geçmiş demektir”

Gönderen Unknown