Kendinizi Dinlemek
Merhaba,Bugün kaynağı kendim olan bir yazı yazıyorum. Bugüne kadar bize "kendini çok dinleme" tarzında telkinler verildi. Herhalde bunu duymayan yoktur. Fakat ben bu anlamda bu yazıda bir ayrım yapmak istiyorum. Amacım hastalık hastası moduna girmiş bireylerin varlığına katkıda bulunmak değil.
İlk yazılarımdan birinde wellness kavramının ne olduğuna odaklanmıştım. Toplumda "wellness" eksikliğinin yol açtığı bazı sağlık sorunlar, genel olarak bambaşka nedenlere bağlanıyor. Bu konuyla ilk karşılaşmam Paul Zane Pilzer'ın "The new Wellness Revolution" adlı kitabını okuduğumda oldu ve bana o zaman, şu anda olduğu gibi çok mantıklı gelmişti.
Genelde günlük hayatın içinde; kronik yorgunluk/halsizlik, baş ağrısı/migren, eklem rahatsızlıkları, mide bulantısı vb. sayamayacağım birçok sıkıntı ile karşılaşan çok fazla insan oluyor. Bunlar da genelde olan bir olaya, bir kişiye veya bir olaya sinirlenmeye, finansal problemlere vb. birçok nedene bağlanıyor. "Kedidir kedi" durumu aslında. Çok dinleme kendini geçer durumu burada başlıyor zaten. Fakat aslında bu anlamda baktığımızda sağlıksal sıkıntıları bir şeylere bağlamak yerine gerçek sebebini bulmaya odaklanmak gerekebilir. En azından uzun vadede daha kötü durumların önüne geçilebilir.
"Kendinizi dinleyin"den kastım, sürekli hastalık düşünün, tüh tüh vah vah diyin kendinize gibi bir yaklaşımdan ziyade, sorunları ortaya çıkaran sebepleri bulmaya çalışın. Unutmayın ki, insanın doğal durumu sağlıklı olmasıdır. Dolayısıyla herhangi bir hastalık, rahatsızlık durumunun doğal olmayan bir durum olduğunun farkında olmanızı tavsiye ediyorum. O yüzden herşeyi doktorlardan beklemeden, kendinize biraz kulak verirseniz, uzun vadede oldukça karlı olabilirsiniz. Sonuçta tek bir hayatınız var, onu nasıl yaşayacağınız sizin kararlarınızla değişecek...
Sevgiler.
0 yorum:
Yorum Gönder