20 Şubat 2013 Çarşamba

Küçük Kararlar Büyük Sonuçlar

Küçük Kararlar Büyük Sonuçlar
Merhaba!

Önceki yazımı farkındalık üzerine yazdım. Farkındalık oluşunca içgörünün oluşması, sonra da hareketin gelmesinden bahsettim. İyi de hareket neden gerekli? Kim herhangi bir konuda durup dururken harekete geçmek ister ki? Kaliteli bir yaşam, daha sağlıklı olabilmek adına bir takım şeylerin hayatınızda değişmesi gerekebileceğini siz benden daha iyi biliyorsunuzdur. O yüzden konuyu alakalı buldum. 


Hareket; değişmek için, hayatta istenen farklı sonuçlar varsa onları elde etmek için, daha kaliteli bir hayat için aslında en önemli gereksinim. Hareket yoksa sonuç da olmaz. Fakat harekete geçmek için bir amaç gerekiyor. Bu ayrı bir yazının konusu. 

Herkes sigara içmenin akciğer kanserine sebep olduğunu biliyor. Harika, çok bilinçliyiz! Peki sonuç belliyse neden birçok kişi içmeye devam ediyor? Cevabı basit: Son içilen sigaradan hemen sonra kanser olunmadığı ya da ölünmediği için... Sonuçları hemen göremiyoruz, görmediğimiz için de bir etkisi yokmuş gibi düşünüyoruz ya da belki insan algısı bu şekilde işliyor, bilemiyorum. Kaç kişi o içilen tek bir sigaradan hemen sonra öleceğini bilse sigara içer? 

Geçenlerde oldukça başarılı İtalyan bir işadamını dinliyordum. Onun söylediği bazı şeyler aslında bu yazı için esinlenmemi sağladı. Anlamamız gereken şey; eğer elde etmek istediğimiz bir sonuç varsa, bunu elde etmek için gereken anahtarın zaman olduğudur. Elbette eldeki zaman kaynağı sınırlı olduğu için, doğru kullanılırsa bu böyle. Bir birey için zaman sonsuz ve sınırsız değil. İnsanlar sigara içerek, zamanlasağlık sıkıntıları yaşar. İnsanlar fazla yiyerek, zamanla kilo alır... Yani her gün yaptığımız, çok da önemsemediğimiz şeyler, büyük sonuçları doğurur. Bana göre, bunun farkında olmamız aslında farkı yaratacak şeydir. 

Diyelim ki iki arkadaş her öğlen bir restoranda buluşup yemek yiyor. Aynı kilo ve boydalar. Her öğlen bir tanesi salata yemeyi tercih ediyor, öteki ise kocaman bir pizzayı bitiriyor. Diğer öğünlerde de aynı alışkanlıkların devam ettiğini düşünelim. Ertesi gün görünümde fark yok. Bir hafta sonra yine yok ama bir yıl sonra bir fark olur mu? Kesinlikle. 

Değişim denen şey, bir seferde yapılacak bir şeyin sonucu değildir her zaman bir süreçtir. Süreci sevmek gerekiyor. Yani bir gün boyunca yemek yemeyerek, yıllarca kötü beslenme alışkanlıklarının etkilerini sıfırlayamayız değil mi? Bunu kabul ettiğinizde, istediğiniz sonuçları almanızı sağlayacak değişimin de düzenli olarak yapılacak şeyler ile gerçekleşeceğini bilmek gerekiyor. Zaten bir şeyi düzenli olarak yapıyor olmak zaman içinde o eylemi bizim hayatımızda zaman kazandıran alışkanlıklar haline geliyor. Farkındalık yazımda bundan bahsettim. Kendiniz için doğru alışkanlıkları yakalayabilirseniz, istediğiniz sonuçları alırsınız. Kendiniz için doğru alışkanlıkları elde etmek için de, o eylemi düzenli olarak tekrar tekrar yapmak gerekiyor ki eski alışkanlıkların yerini alabilsin. 

Kulağa çok bariz geliyor ama uygulaması öyle değil... Amerikan girişimci, yazar ve konuşmacı (rahmetli de olmuş) Jim Rohn şöyle demiş: "Yapması kolay olan şeyleri yapmamak da kolaydır." Oldukça güçlü bir söz. Deminki salata, pizza örneğini düşünelim. Pizza yiyen kişi salata yemeyi tercih edebilir mi? Evet. Tercih etmek kolay bir karar mıdır? Evet. Peki bu kadar barizse sorun nedir? Kilo problemi olup da kilo vermek isteyen milyonlarca insan var ama birçoğu başarılı olamıyor çünkü değişmesi gereken bazı alışkanlıklar var. Bunlar zor şeyler değil ama yapmamayı tercih etmek de oldukça kolay. 

Değişim zordur. Değişim, bir insanın karşısına çıktığında kişi çoğunlukla direnç gösterir. Değişim rahatlık bölgesinin dışına çıkmak yani gün boyunca rahat hissederek yaptığımız bazı şeyleri, ilk başta rahat hissetmeyerek yaptığımız başka şeylerle yer değiştirme sürecidir ve bu maalesef hiç de kolay değildir. Hatta değişim kelimesini sürekli kullandığım için -yazının burasına kadar gelmeyi başarabildiyseniz- içinizde bana karşı bir öfke başlamış bile olabilir, o derece kesin konuşuyorum. Farkında bile olmazsınız ama bilinçaltınızdan ağır küfürler geliyor olabilir bana. :)

Çoğu şey bir günde radikal bir biçimde değişmiyorken, neden arzu ettiğimiz sonuçları almak için bu kadar sabırsız oluyoruz hep merak ediyorum? Ben hiç farklı değilim bu konuda! Biraz göbeğim çıktığında ertesi gün yok olsun istediğim çok olmuştur! Her sabah kalkıp tartılan insanlar tanıyorum! :) 

Deminden beri hep arzu ettiğiniz sonuçlar ve bir şeyleri değiştirmekten bahsediyorum, bunun bir sebebi var. Hayatta her elde ettiği ve edeceği sonuç tam olarak istediği sonuç olan çok az kişi gördüm. Kendi tanımlarıyla ideal mutluluğa ulaşmış olan insanlar tanıdım ve tanıyorum ama onların hepsi ciddi değişimler sonucunda bunlara ulaşabilmiş durumda. Hepsi farklı eylemleri, sürekli hale getirerek, doğru alışkanlıklara dönüştürerek istediklerine ulaşmış durumda. Tesadüf değil. O yüzden ne istiyorsanız isteyin, (maddi, fiziksel, duygusal, ruhsal vb.) istediğiniz sonuca ulaşmanın yolunun buradan geçtiğini şahsen gözlemledim. Kendi hayatımda da benimsediğim en önemli şey bu oluyor. 

Farkındalık sonrası hareket üzerine, değişim üzerine bir yazı oldu. Bilinçaltınızdan gelen bana karşı veya yazılanlara karşı sinir geçtiyse, bir düşünün derim. :) Küçük küçük attığınız adımlar, bu adımları atarkenki verdiğiniz basit kararlar, büyük sonuçları doğuracak ve istediklerinize sizi ulaştıracak. Tabii ki yeterince istiyorsanız!

Son olarak soru şu; rahatlık bölgenizin dışında ne var biliyor musunuz?
İstediğiniz her şey. 

Sevgiler.


0 yorum:

Yorum Gönder