20 Şubat 2013 Çarşamba

Pozitif Düşünce Üzerine Tezler

Pozitif Düşünce Üzerine Tezler
Merhaba,

En değer verdiğim konulardan bir tanesine giriş yapıyorum. O yüzden yazılabilecek çok şey var. Biraz karakter etkisidir (mükemmelliyetçi/melankolik; ref: "Kişiliğinizi Tanıyın" - Florence Littauer), bir de garip eğitimlerin üzerine endüstri mühendisliği gibi hatalara odaklı bir alan seçmiş olmam (verimlilik artıracağız ya!) bunda etkilidir, çok sıkı negatif düşüncelerin insanıydım ben. İşin kötü kısmı, bunun farkında olmadığınızda normal gelebiliyor size. Farkına varınca, kendime yaptığım tahribatı gördükçe, orada durmam gerektiğini anlamış bulundum. Bununla ilgili birkaç kitap analizi yapacağım ilerleyen yazılarda, bana göre hayat değiştirebilecek nitelikte. :) (Projeksiyon ile reklam yapıyorum)


Bilinçaltı (bilinçdışı diye de tabir ediliyor ama farklı olduğuna dair şeyler de okuyorum, herneyse artık) diye duyduğumuz kavram aslında sandığımızdan daha karmaşık bir yapı. Bu başlı başına ayrı bir yazı konusu. Zaten ben de araştırmak istediğim için üzerine yazmam iyi olacak. Bilinçaltı bizim aslında bir nevi depomuz ama ne verirsek kabul ediyor maşallah. Genelde buzdağı örneği bunu çok iyi anlatır, bilinç kısmı görünen kısımdır ve aslında çok küçüktür. Bilinçaltı özelliği gereği negatifi, pozitifi falan ayırt edemiyor. Söylenen her şeyi doğru kabul ediyor. Size sürekli birileri aptal diyorsa, kendiniz aptal olduğunuzu düşünmüyor olsanız da bir süre sonra bilinçaltı bunu doğru kabul eder ve siz gerçekten aptal olduğunuzu düşünmeye başlarsınız. Bu kadar basit. O yüzden bir şeyi 40 kere söylersen olur gibi halk arası geyiklerinin bana göre bilimsel açıklaması budur. 


Dolayısıyla ne düşündüğünüze gerçekten dikkat etmeniz gerekiyor. Bazen insanların "korktuğum başıma geldi" ya da "şunu düşünüyordum ve oldu" dediklerini duymuşsunuzdur. Neden acaba? Tesadüfleri mi yaşıyoruz yoksa beyin gücümüz gerçekten bizim düşündüğümüzün çok ötesinde şeylere sebep olabiliyor mu? Sürekli kalpten öleceğini düşünen birinin kalpten ölmesi ne kadar tesadüftür? 
Bir makale buldum ki orada şöyle yazıyor: "Olumsuz düşünceler olumsuz davranışları doğurur. Dolayısıyla bir davranışınızı değiştirmek istediğinizde de kendinize olumlu telkinde bulunmak daha iyi sonuç verir." Aynı makalede gerginliği azaltmak ile ilgili güzel yollar anlatıyor. 

Depresyonla ilgili de şöyle bir yazı var. Burada da California Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada, olumlu düşünce yapısına sahip kişilerin sıkıntılardan daha uzak yaşadığına dair sonuçlar var. Depresyonda hissediyorsanız, bedavaya tedavi olabileceğinizi söylüyor. :)

Bir kitap yazarı olan Harvay Mackay'in bir makalesinde; negatif düşünce içinde kendinizi yakaladığınızda, ona neyin sebep olduğunu bulun diyor. Yani stresli misiniz, yorgun musunuz, ne size onu düşündürüyor? Eğer sebebini bulabilirseniz, sizin üzerinizde çok büyük bir negatif etkiye artık sahip olamayacağını söylüyor. Ayrıca pozitif düşünce yapısının bir aktivite değil bir günlük yaşam biçimi olması gerektiğini söylüyor.

Pollyanna? Hepimiz tanıyoruz kendisini. Yazının burasına kadar gelebilenler, pozitif düşünce içinde olmanın bir pollyanna olmak olduğunu düşünebilir. Bu elbette düşünülünce benzermiş gibi geliyor ama değil. Pollyannacılık her olayda iyi bir yan görmek üzerine odaklıdır ki aslında çok yerde işe de yarayabilir. Pozitif düşünce ise gerçekten olumlu bir tavır içinde olmaktır.
"Hiçbir zaman bu işi başaramayacağım." bir negatif düşünce örneğidir.
"Bu işi başaracağıma eminim. Kendime güveniyorum." kendinize verebileceğiniz pozitif ve doğru bir mesajdır. Başta da bahsettiğim gibi bilinçaltı iki söylemi de doğru kabul eder ve bunun doğruluğunu ıspatlamaya çalışır yani doğrulatır. Hiç başaramayacağınızı düşünürseniz, hiç başaramazsınız, bilinçaltı bunun mümkünlüğü için sürekli engel çıkarır...

Bu konuyla ilgili yazılar devam edecek. Çok enteresan, yaşadığımız olayları da paylaşacağım. 

Sevgiler.

0 yorum:

Yorum Gönder